Türk Bitig: Öğdülmiş'in Hükümdar Kün-Toğdı'nın Hizmetine Girdiğini Söyler



Öğdülmiş'in Hükümdar Kün-Toğdı'nın Hizmetine Girdiğini Söyler

  1. Öğdülmiş Küntoğdı İlig Tapuğiña Kirmişin Ayur
    Öğdülmiş'in Hükümdar Kün-Toğdı'nın Hizmetine Girdiğini Söyler
  2. İlig aydı munda naru ay oğul, maña tapnu turğıl çökürme köñül
    Hükümdar:— Ey oğlum —dedi— bundan sonra benim hizmetimde bulun, artık gönlünü ferah tut.
  3. Atañ tapğı bar erdi artuk telim, öteyümedim bardı kaldı birim
    Senin babanın çok büyük hizmeti vardı, hakkını ödeyememiş ve ona borçlu kalmıştım.
  4. Ötegü kerek men bu haklar saña, kişiler tili bolmasa ber maña
    Töhmet altında kalmamak için, bu borcu şimdi sana ödemem gerektir.
  5. Negü ter eşitgil uç ordu begi, bilip sözlemiş sözke yetrüp ögi
    Sözü bilerek ve anlayarak söylemiş olan Uç-Ordu beyi ne der, dinle.
  6. Kişi emgek ıdsa saña belgülüg, unıtma ol emgekni bolma ölüg
    Sana bir kimsenin gerçekten emeği geçmiş ise, bu emeği unutma ve ona karşı, ölü gibi hareketsiz kalma.
  7. Kişilikni kodma ay aslı kişi, kişilik kılu tur kişike tuşı
    Ey asîl insan, insanlığı bırakma, insanlara karşı dâima insaniyet ile muamele et.
  8. Kimiñ emgeki kirse kimke birer, yanutın üküş kıl sen ötrü añar
    Kimin sana bir az emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
  9. Kişi emgekini bilümez kişi, tükel ud bolur bu ay ilçi başı
    Başkasının emeğini takdir etmeyen kimse, tam mânası ile, bir öküz olur, ey devlet adamı.
  10. Yorı ud atanma kişilik kıl a, kişike kişi bol kişilik bile
    Yürü, adın öküze çıkmasın, insanlık yap, insanlara karşı insaniyetle hareket ederek, insan ol.
  11. Kişilik üçün at urundı kişi, kişilik bile at kötürdi kişi
    insana insanlığından dolayı bu ad verilmiştir, insan insanlık ile adını yükseltir.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  12. Yer öpti kör ögdülmiş aydı ilig, ilel köz yarutsa maña buldum ig
    Öğdülmiş yer öptü ve dedi:—Ey hükümdar, hükümdarın memnuniyeti bana her şeyden üstündür.
  13. Tapuğçı kuluñ-men begim sen uluğ, uluğ beg ağırlar tapuğçı kuluğ
    Ben hizmetkâr kulunum, sen benim büyük beyimsin, büyük bey hizmetkâr kulunu değerlendirir.
  14. Tilese ağır tut tilese uçuz, yuluğ kıldım emdi saña men bu öz
    İstersen değer ver, istersen değersiz bul, ben kendimi artık senin hizmetine vakfettim.
  15. Turup çıktı akru kapuğka kelip, bir ança yorıp bardı evke tegip
    Kalktı, kapıya gelip, yavaşça çıktı, bir az dolaştıktan sonra, evine döndü.
  16. Kurın badı ögdülmiş anda naru, kıyıksız tapuğ kıldı ilde turu
    Bundan sonra Öğdülmiş kollarını sıvadı, kapıdan ayrılmayarak, saadetle hizmete başladı.
  17. Tapındı keçe tañda tepremedi, tünin yattı yatğak aş anda yedi
    Sabah-akşam aralıksız hizmet etti, yemeğini orada yedi ve geceleyin de muhafızlık etti.
  18. İlig köñliñe sığdı erse tapuğ, elig berdi devlet açıldı kapuğ
    Hükümdar hizmetinden memnun kaldıkça, saadet ona el verdi ve kapılar açıldı.
  19. Negü ter eşit bu tapuğ kılğuçı, tapuğ birle devlet atın miñüçi
    Hizmet eden ve hizmetinden dolayı saadet atına binen insan ne der, dinle.
  20. Ay begler sevinçi tilegli kişi, kamuğ beg tileki öze kıl işi
    Ey beyleri memnun etmek isteyen kimse, her işi beylerin arzusuna göre yap.
  21. Begi taplamaz işni kılsa kulı, ilenç özke kılğu sarılsa kalı
    Kul beyinin hoşuna gitmeyen bir işi yapar da nikbete uğrarsa, kabahati kendinde aramalıdır.
  22. Kalı kılsa begler tapısız tapuğ, yava kıldı tapmış tiriglik kamuğ
    Eğer beylerin beğenmeyeceği şekilde hizmet ederse, o hizmette geçirdiği bütün hayatını boşuna harcamış olur.
  23. Yakın tuttı ilig kör ögdülmişig, törüçe ayu berdi tegme işig
    Hükümdar Öğdülmiş'i günden-güne kendisine yakın tuttu, her işin nasıl yapılacağını ona anlattı.
  24. Yana bir kün oldrup muñadtı ilig, ayur ay diriğâ yitürdüm erig
    Yine bir gün hükümdar üzüntü içinde kendi-kendine : — Ne yazık, o mükemmel insanı kaybettim — dedi —
  25. Kapuğda kalın bod terildi tolu, kanı bir işimke yarağlı talu
    Hizmetimde bir çok insanlar var, fakat hani işime yarayan, seçkin biri.
  26. İşim barça sındı yok ol bildeçi, kanı bir bağırsak işim kıldaçı
    Bütün işlerim bozuldu, iş bilen yok, bana yardım edecek, candan bağlı bir insan nerede?
  27. Negü ter eşitgil sınamış kişi, sınap edgü isizni bilmiş kişi
    Tecrübeli ve tecrübesi ile iyiyi ve kötüyü tefrik eden insan ne der, dinle.
  28. Tilese bulur barça ârzû kişi, tilek teg kişi bulmaz edgü başı
    İsterse, insan bütün arzularına kavuşur, fakat istediği gibi ve iyilerin başı olan bir insan bulamaz.
  29. Bu bod sın yoñlı kara baş kalın, kişi tep ınanğu kişi yok bilin
    Bu insan kılığında dolaşan hizmetkâr takımı kalabalıktır, fakat bil ki, içlerinde insan diye güvenilecek kimse yoktur.
  30. Kişide kereki yarağlısı ol, yarap hem tusulup yorığlısı ol
    Lâzım olan insan, işe yarayan insandır, işe yarayan insan da, faydalı olan insandır.
  31. Negü ter eşitgil bu şir ayğuçı, sözüg mani birle tizip kodğuçı
    Şiir söyleyen ve sözü mâna ile birlikte dizip, bize bırakan insan ne der, dinle.
  32. Yorığlı körür-men yarağlısı yok, yarağlı bulunsa yorığlısı yok
    Etrafımda dolaşanları görüyorum, fakat işe yarayanı yok, işe yarayanı da bulunursa, benim etrafımda dolaşmaz.
  33. Kalın bod kara baş yorığlı telim, telimde tilese tusuğlısı yok
    Hizmetkâr kılığında dolaşan kalabalık çok, bu kalabalık arasında, istediğim zaman, bir faydalısı bulunmaz.
  34. Yana aydı ilig meselde kelir, uruğluğ kişi ölse urğı kalır
    Hükümdar devam etti : — Şöyle bir mesel vardır, asîl insan ölse dahi soyu kalır — dedi —
  35. Negü ekse yerke yana ol önür, oğul tuğsa kılkı ataka barur
    Yere ne ekilirse, yine o biter, oğlunun tabiatı da babasına çeker.
  36. Bu ay toldı oğlı ata yurnı ol, ata barsa oını oğul ornı ol
    Ay-Toldı'nın oğlu da babasından bir parçadır, baba giderse, yerine oğlu kalır.
  37. Ata bardı ornı kuruğ hem kokuz, kokuz tolğuka kördüm oğlın ked uz
    Baba gitti, yeri boş ve açık kaldı, bu boşluğu doldurmak için, oğlunu çok el-verişli gördüm.
  38. Munı edleyin men bu bolsun kişi, kişi bolmış asğın tusulğay tuşı
    Ben onu yetiştireyim, adam olsun, adam olan her vakit faydalı olur.
  39. Boluğluğ körür-men yarağu munı, kiçiglikte taştın adın yok müni
    Ben onun işe yarayacağını ve yetişeceğini görüyorum, yaşının küçüklüğünden başka bir kusuru yoktur.
  40. İdi yakşı aymışıla atlığı, bodunda bedüki kişi kutluğı
    İnsanların büyüğü ve kutlusu olan, Ha'nın mâruf şahsiyeti çok yerinde söylemiş.
  41. Elig ursa begler kimi edlese, yakur baş bolur bu beginde basa
    Beyler kime el uzatıp, yetiştirırlerse, sonunda beye yakın olur ve sırada beyden sonra o gelir.
  42. Kimi tutsa begler öziñe yakın, yağudı tileki kereki bakın
    Beyler kimi kendilerine yakın tutarlarsa, onun dilek ve arzusu eli altında bulunur.
  43. Küle baksa begler kişike turup, aña yığlu tirlür er at yüz urup
    Beyler kime güler yüz gösterırlerse, hükümdarın hizmetinde bulunanlar onun ağzına bakar ve onun etrafında toplanırlar.
  44. İlig aydı emdi maña çâre yok, munı edlese-men kişi bolğu ok
    Hükümdar devam etti : — Şimdi benim için başka bir çâre yok, onu yetiştirirsem, o muhakkak adam olur.
  45. Ötemiş bolayın atası hakın, kılayın kişilik bağırsaklıkın
    Ona şefkatle insanlık göstereyim, böylece babasının hakkını da ödemiş olurum.
  46. Bu ay toldı tapğı telim erdi kör, kişilik kılayın anıñ yañı kür
    Ay-Toldı'nın hizmeti çok idi, ona karşılık merdce hareket edeyim ve insaniyet göstereyim.
  47. Kişilik tidüküm bolur edgülük, bu edgü bolur ol yegü kedgülük
    İnsaniyet dediğim, iyiliktir, bu iyilik, başkalarını yedirmek ve giydirmektir.
  48. Kişi aslı edgüg unıtmaz bolur, kişi urğı köñlin emitmez bolur
    İnsanın asılı iyiliği unutmaz olur, insanın soylusu gönlünü başka tarafa kaydırmaz olur.
  49. Negü ter eşitgil avıçğa sözi, avıçğa sözin tut unıtma kozı
    Atalar sözü ne der, dinle, atalar sözünü tut, ey kuzum, bunu unutma.
  50. Bu edgü kılu tur ay edgü kişi, karımaz bolur edgü meñü yaşı
    Ey iyi insan, iyilik yapmakta devam et, iyilik ihtiyarlamaz, onun ömrü ebedîdir.
  51. Bu edgü karımaz yeme opramaz, yaşı ked uzun ol atı artamaz
    İyilik ihtiyarlamaz ve yıpranmaz, onun ömrü çok uzundur, iyiliğin kötü olmak ihtimâli yoktur.
  52. Ağırladı ilig kör ögdülmişig, añar aydı edgü isiz öz işig
    Hükümdar Öğdülmiş'i takdir etti, iyi ve kötü, bütün işlerini ona danıştı.
  53. Açındı ilig kör kötürdi örü, bolu berdi evren emitti naru
    Hükümdar ona ihsanlarda bulundu ve onu yükseltti, bir gün geldi, devlet idaresine âit bütün kanunlara vâkıf oldu.
  54. Oñardı törü hem toku iç tapuğ, açıldı tapuğdın tilemiş kapuğ
    Kanun, erkân ve iç-hizmeti muvaffakiyetle yerine getirdi, bu hizmetinden dolayı, kendisine arzu ettiği kapılar açıldı.
  55. Müni boldı erdem sözi boldı söz, ilig turdı erse añar açtı köz
    Kusuru fazilet oldu, sözü söz oldu, hükümdar uyanır-uyanmaz, ilk defa onu görür idi.
  56. İlig aydı emdi tilemiş işim, tüzü itlü barğay içim hem taşım
    Hükümdar : — içeride ve dışarıda arzu ettiğim işler şimdi yoluna girecektir — dedi —
  57. Boluğı bar erdi munuñ belgülüg, anın edledim kıldım açığ ülüg
    Bunun, belli ki, bir mayası vardı, onun için onu yetiştirdim ve ona ihsanlarda bulundum.
  58. Munu boldı emdi tilek teg kişi, takı bolğusı bar yetilse yaşı
    îşte şimdi, arzu ettiğim gibi, bir adam oldu, yaşı büyüdükçe, daha da inkişaf edecektir.
  59. Uluğ bolğu olan ne ersig toğan, kiçigde bolur barça belgü nişân
    Doğuştan merd ve insan olup, yükselecek olan çocuğun daha küçükken bütün alâmetleri belirir.
  60. Muñar meñzer emdi bu beytig okı, uka barsa mani açılğay takı
    Şimdi buna benzeyen şu beyti oku, düşününce, mânası da anlaşılır.
  61. Kamuğ bolğu neñke bolur belgü teñ, kiçigde bedüginçe ol bolğu teñ
    Bütün olacak şeylerin olacağını gösteren bir belirtisi vardır, küçüklükten itibaren büyüyünceye kadar belirti hep kendisini gösterir.
  62. Yimiş yegü nimet çeçekinde kör, kamuğ neñke yañzağ munı bilgü teñ
    Meyveyi, yiyecek nimetleri, çiçekte iken, görmeli, her işte misâl olarak, bunu örnek tutmalı.
  63. Tapındı bu ögdülmiş utru turup, kıyılmadı tañda keçe üd bolup
    Öğdülmiş hükümdarın huzurunda hizmet etti, sabah-akşam dâima hizmette bulundu, hiç bir kusur göstermedi.
  64. Kiterdi özindin yarağsız muhâl, tusuldı kamuğ törlüg işke tükel
    Uygunsuz ve lüzumsuz hareketlerini terkettı, her türlü işte tam istifade edilecek hâle geldi.
  65. Kutuldı ilig kitti emgekleri, bodun asğı arttı yenip yükleri
    Hükümdar bir çok zahmetlerden kurtuldu, halkın üzerindeki yük hafifledi ve kazancı arttı.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  66. İlig ündedi bir kün ögdülmişig, añar sözledi söz ukup bilmişig
    Hükümdar bir gün Öğdülmiş'i çağırdı, düşündükleri ve bildikleri hakkında onunla konuştu.
  67. İlig aydı emdi eşit ay oğul, söz aytur özüm sen maña tut köñül
    Hükümdar : — Ey oğlum — dedi — şimdi dikkat et, sana soracaklarım var, beni can ve gönülden dinle.
  68. Ayu ber kişike tusulur kayu, kayu ol tususı maña ay sayu
    Söyle, bakalım, insan için faydalı olan şeyler nedir, faydaları nelerdir, bana bunları birer-birer anlat.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  69. Yanut berdi ögdülmiş aydı ay beg, bilig ordusı ay kişilerde yeg
    Ögdilmiş cevap verdi :—Ey beyim, ey bilgi hazinesi, ey insanların iyisi — dedi —
  70. Kişike tusulğu ikigü ajun, kılınç edgüsi ol ay kılkı tüzün
    Ey asîl tabiatli, her iki dünyada insanlara faydalı olan şey, iyilik yapmaktır.
  71. İkinçi uvut ol üçünçi köni, bu üç neñ bile er bulur kut küni
    ikincisi — haya, üçüncüsü — doğruluktur, insan bu üç şey ile saadet güneşine erer.
  72. Kılınç edgü bolsa kamuğ halk sever, kılıkı köni bolsa törke ağar
    îyı hareket eden kimseyi her kes sever, dürüst tabiatli olan insan baş köşeye çıkar.
  73. Uvut ol tıdığlı kamuğ teñsizig, uvutsuzluk erke idi teñsiz ig
    Her türlü densizliğe haya mâni olur, hayâsızlık insan için çok fena bir hastalıktır.
  74. Takı bir siliglik kılınçı köni, ikigü ajunda kutadur küni
    Bir de yumuşak huylu olan ve doğru hareket eden insanın her iki dünyada günü kutlu olur.
  75. Könilik uvut hem bu edgü kılınç, üçegün birikse bu buldı sevinç
    Doğruluk, haya ve iyi hareket — bu üçü kimde bileşirse, o insan mes'ûd olur.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  76. Yana aydı ilig eşittim bu söz, tusulmaz kayu ol kişike yavuz
    Hükümdar tekrar sordu:—Bu sözleri dinledim, peki, insan için kötü ve faydasız olan şeyler nedir?

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  77. Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, bügülep bu sözke yetürsü bilig
    Ögdilmiş cevap verdi : — Hükümdar kendi feraseti ile bunun cevabını bulabilir — dedi —
  78. Kişike tusulmaz tükel yas kılur, bu üç neñ-turur kör ay ilçi unur
    Ey kudretli devlet adamı, faydasız olan ve insana dâima zarar veren şu üç şeydir.
  79. Biri arkuk erse bu kılkı yavuz, takı biri yalğan tüzer erse söz
    Biri—kötü tabiatli ve inatçı olmak, biri — yalan söylemektir.
  80. Takı bir saran ol kişide eli, bu üç neñ üçegü biligsiz yolı
    Biri de — insanları aşağılık eden hasisliktir, bunların üçü de bilgisizlikten ileri gelir.
  81. Kimiñ bolsa arkuk kılınçı otun, işi barça tetrü bolur tuğsa kün
    Kim haşîn tabiatli ve inatçı olursa, onun işi her zaman ters gider.
  82. Çavıksa kim erse bu yalğan tilin, savı bardı yalñuk ara sen bilin
    Eğer bir kimse yalan söylemekle şöhret bulmuşsa, bil ki, o insanlar arasında dâima bu şöhretle anılır.
  83. Saranlıkta ınğa negü bar adın, terer neñ yeyümez kalır neñ kedin
    Hasislikten daha kötü başka ne var, hasis toplar, yiyemez ve malı arkada kalır.
  84. Negü ter eşitgil saranığ bilig, ay çırğuy ay muñluğ ay tügmiş elig
    Bilgi hasis hakkında ne der, dinle : —Ey zavallı, ey biçâre, ey sıkı el.
  85. Tere bildiñ altun yeyü bilmediñ, bu altun yığıp bir nelük bermediñ
    Altın toplamasını bildin, fakat yemesini bilmedin, bu altını yığdın da, bir tanesini olsun, neden başkasına vermedin.
  86. Ay dünyâ terip sen yeyümez kişi, yegüçi anundı anuk tut aşı
    Ey bu dünyayı toplayıp, yiyemeyen kimse, yiyiciler hazırlandı, sen yiyeceği hazırla.
  87. Ol üç neñ kimiñ bolsa keldi kutı, bu üç neñ kimiñ bolsa yitti atı
    O üç şey kimde varsa, saadet onundur, bu üç şey kimde varsa, onun adı mahvolur gider.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  88. Yana aydı ilig eşittim munı, takı bir sözüm bar ayu ber anı
    Hükümdar yine dedi : —Bunları dinledim, bir sözüm daha var, ona da cevap ver.
  89. Anadınmu bilge tuğar bu kişi, azu ögrenürmü yetilse yaşı
    insan anadanmı âlim olarak doğar, yoksa yaşı ileriledikçemi öğrenir?

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  90. Yanut berdi ögdülmiş ilig kutı, bilig hem ukuş ol bu erdem atı
    Öğdülmiş cevâp verdi : — Ey devletli hükümdar, bu faziletin bir adı da bilgi ve akıldır.
  91. Biligsiz tuğar ol turu ögrenür, bilig bilse ötrü kamuğ iş unar
    İnsan bilgisiz doğar ve yaşadıkça öğrenir, bilgi sahibi olunca, her işinde muvaffak olur.
  92. Anadın toğuğlı biligsiz tuğar, bilig ögrenür ötrü törke ağar
    Anadan doğan bilgisiz doğar, bilgi öğrenir ve böylelikle itibar kazanır.
  93. Ukuş ol anı yalñuk ögrenmedi, tadu birle katlıp törütür idi
    Çalışmakla elde edilemeyen şey akıldır, Tanrı onu insanın hamuruna katar.
  94. Ukuşta adın barça erdemlerig, kişi ögrenür ötrü yetlür bilig
    insan akıldan başka bütün faziletleri öğrenir ve böylece bilgisi gelişir.
  95. Sevindi ilig kör eşitti bu söz, ayur öz tilekini buldı bu öz
    Hükümdar bu sözleri işitti ve sevindi : — Ben istediğimi buldum — dedi —
  96. Atasın yitürdüm munukı oğul, ata ornı tutlı bulup edgü yol
    Babasını kaybettim, fakat işte oğlu, doğru yolda yürüyerek, babasının yerini aldı.
  97. Bayatka şükür kılğu emdi üküş, bodunka törü kılğı edgü ülüş
    Şimdi halika şükür ve halka da hakkı olan iyi nizam ile hüküm etmeliyim.
  98. Bağırsak körür-men bu ögdülmişig, bütünlük bile kıldı barça işig
    Ben bu Ögdilmiş'i bana sadâkatle bağlı görüyorum, her işi dürüstlük ile yerine getiriyor.
  99. Añar ma bu kün kılğu edgü yanut, ol edgü yanutın bu bulsu anut
    Ona da bugün iyilik ile mukabele etmeliyim, iyiliğinin karşılığını o hazır bulsun.
  100. Negü ter eşitgil kişi üdrümi, kişi üdrümi hem bodun ködrümi
    Halk arasında temayüz etmiş olan seçkin insan ne der, dinle.
  101. Kişilik kılurka kişilik anut, kişilik teñinçe törü kıl yanut
    insanlık edene karşı insanlık göster, insana insanlığı nisbetinde mukabele et.
  102. Vefâka vefâ ol kişilik hakı, vefâ kıl kişi bol atıñnı bedüt
    Vefaya karşı vefa göstermek insanlık vazifesidir, vefakârlik et, insan ol, ve adını yükselt.
  103. Küniñe ağırladı ilig anı, kamuğ ilke toldı kör atı üni
    Hükümdar onu günden-güne yükseltti, adı ve şöhreti bütün ülkeye yayıldı.
  104. Bodunda bedük boldı belgü nişân, ajunda çavı bardı edgü duân
    Derecesi ve mevkii halk arasında yükseldi, hayır-duâlar aldı ve şöhreti dünyaya yayıldı.
  105. Uluğ boldı iş tuş ara belgülüg, bedük boldı begler ara bu külüg
    Eşi-akrânı arasında yükselmiş olduğu gibi, bu şöhreti ile beyler arasında da büyüklerden oldu.
  106. Köñül til kiçig tuttı kılkı oñay, yaraştı kamuğ birle keçti kün ay
    Her kese karşı tevâzû gösterdi, mülayim davrandı, her keşle iyi geçindi, böylece günler ve aylar geçti.
  107. Köñül kodkı tuttı tilin söz süçig, bodunuğ işitti taşığ hem içig
    Alçak gönüllü ve tatlı dilli idi, içten ve dıştan halkı kendisine ısındırdı.
  108. Adaş koldaş ardaş tutundı kalın, adaş koldaş ol erke arka bilin
    Bir çok dost ve arkadaş edindi, dost ve arkadaş insan için bir destektir.
  109. Kimiñ bolsa koldaş adaşı telim, anıñ arkası bek kaya ol yalım
    Kimin arkadaşı ve dostu çok ise, o arkasını sağlam ve yalçın bir kayaya dayamış demektir.
  110. Kimiñ arkası bolsa küçlüg bolur, bu küçlüg kişi kutka tüplüg bolur
    Kimin arkası varsa, kuvvetli olur, kudretli insanın saadeti temelli olur.
  111. Ne edgü bolur kutka kodkı köñül, ne körklüg bolur bilge bolsa amul
    Saadete alçak gönüllülük ne kadar uyar, âlim bir insana hilm ve şefkat ne kadar yakışır.
  112. Yeme yakşı aymış bu öglüg kişi, kim öglüg sözin tutsa itlür işi
    Akıllı insanda ne güzel söylemiş, kim akıllı insanın sözünü tutarsa, işi yoluna girer.
  113. Kimiñ birle devlet yaraşsa kelip, köñül kodkı tutğu kiçiglik kılıp
    Saadet gelip, kiminle bağdaşırsa, o kimse tevâzû göstermeli ve alçak gönüllü olmalıdır.
  114. Kelir erse devlet kişike küle, tutup berklegüsi kiçiglik bile
    Saadet gelir ve insanın yüzüne gülerse, bil ki, onun devamını sağlayacak şey tevâzûdur.
  115. Köçüt teg bolur kut tüpi hem tözi, köñül kodkısı ol anıñ yıldızı
    Saadet aslında göç atı gibidir, göçer-gider, onu bulunduğu yerde tutan kök, alçak gönüllülüktür.
  116. Ne edgü bolur kodkı alçak kişi, ne körklüg bulur künde itlür işi
    Alçak gönüllü insan ne kadar iyi ve güzel olur, onun işi dâima yolunda gider.
  117. Uluğsığ küvez kür kişi ol turı, küniñe kodı ol küvezlik kurı
    Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam tatsız ve sevimsiz olur, kibirli insanın itibârı günden-güne azalır.
  118. Kamuğka yaraşur bu kut ursa yüz, ukuşluğka artuk yaraşur ked uz
    Saadet gelirse, her kese yakışır, fakat akıllı insanlar ile daha çok bağdaşır.
  119. Muñar meñzer emdi bu beytig okı, okığıl uka bar ay elgi akı
    Ey iyi ve cömert insan, şimdi bu mealde olan şu beyti oku da mânasına iyice nüfuz et.
  120. Biligsizke devlet yaraşsa kelip, biligligke artuk yaraşur bilip
    Saadet bilgisize de gelir ve yakışırsa da, bunun mâhiyetini daha iyi bildiği için, bilgiliye daha çok yakışır.
  121. Biligsiz bile tursa devlet kalı, biliglig bile turğa tüp lüg erip
    Mademki saadet bilgisiz ile birlikte yaşayabiliyor, bilgili ile elbette daha esaslı surette bağdaşacaktır.
  122. Biligsiz bedük bolsa devlet bile, biliglig bedükrek kü çav at bile
    Saadet bilgisizi yükseltirse, elbette bilgiliyi, şöhret ve nâm ile, ondan daha çok yükseltecektir.
  123. Biligsizke devlet kelir erse kut, turumaz bu devlet anıñ birle büt
    Bilgisize saadet ve ikbâl gelirse de, bil ki, bu sâadet onda devamlı olmaz.
  124. Munukı bu sözke tanuk keldi söz, okığıl munı sen ayâ köñlin tüz
    İşte buna şu söz şâhiddir, ey kalbi temiz, sen bunu oku.
  125. Kelir kut kişike ağırlar anı, siñer ol ağırlık yorısa köni
    Saadet insana gelir ve onu yükseltir, insan doğru hareket erderse, bu itibâr ona yâr olur.
  126. Bolumsuzka devlet kelü berse kut, teper devletin ol keçürmez küni
    Olmayacak himseye devlet ve saadet gelirse, o ayağına gelen bu devleti derhâl teper.
  127. Sınadı kör ilig bu ögdülmişig, könilik öze buldı barça işig
    Hükümdar bu Öğdülmiş'i tecrübe etti ve bütün işlerini sadâkatle ifâ ettiğini gördü.
  128. Ağırladı ança kötürdi örü, uçuzladı ança yavuzrak körü
    Bâzan itibar gösterdi, onu yükseltti, bâzan sert muamele ile, onun itibarını kırdı.
  129. Ağırlık üdinde kişig sermedi, uçuzluk üdinde tapuğ kesmedi
    İtibarda iken, o başkalarına kaba muamele etmedi, itibardan düştüğü zaman da işini aksatmadı.
  130. İligke yışığ boldı köñlin bütüp, ağı kaznakı berdi edgü tutup
    Hükümdara sadâkatle bağlanarak, ona bir siper oldu, hazineyi ve malı iyi idare etti.
  131. Emanet yüdürdi boyunka uluğ, emanet yüder erke cânım yuluğ
    Boynuna büyük bir emânet yüklendi, emânet yüklenen insana canım feda olsun.
  132. İşin sürdi ögdülmiş artuk köni, küniñe yakın tuttı ilig anı
    Öğdülmiş büyük bir sadâkatle işine devam etti, hükümdar onu günden-güne kendisine yaklaştırdı.
  133. Aça adra tuttı kamuğ işlerin, sakışlığ bitip kodtı barça barın
    Bütün işlerini açık olarak ve yerli-yerinde yaptı, her birinin hesabını ayrı-ayrı kaydetti.
  134. Küdezdi öziñ neñke suklanmadı, tapundı bu kılça kıyık kılmadı
    Hükümdarın malını iyi idare etti, kendi çıkarını düşünmedi, hizmette kıl kadar eğrilik göstermedi.
  135. Negü ter eşitgil yetilmiş yaşı, tiriglikte kızrak bütün çın kişi
    Yaşını-başmı almış, hayatta nâdir bulunan, doğru ve dürüst insanlardan biri ne der, dinle.
  136. Ağır neñ kişike bu altun kümüş, özin tutğuçı er kümüşte küsüş
    insan için altın-gümüş kıymetli bir şeydir, fakat kendisine hâkim olan kimse, gümüşten daha kıymetlidir.
  137. Kümüşke ilinmegli yalñuk bütün, tegir çın tükel bu ajunka kutun
    Gümüşe kapılmayan, doğru insan saadet içinde tam ve gerçek dünyaya erişir.
  138. Biliglig bilig berdi bilgin kör e, köni çın kişi bolsa közke süre
    Bilgili insan bilgisi ile şu öğüdü vermiştir: doğru ve dürüst insan bulursan, onu sürme gibi, gözüne çek.
  139. Takı munda yegrek ayur kör ukuş, bağırsakka cân berse ermez üküş
    Bak, akıl bundan daha iyi söyler: şefkatli bir insana canını dahi feda etsen çok değildir.
  140. Köni tep ayurlar kayu ol köni, könilik kılığlı emânet küni
    Doğru diye söylerler, emânete hiyânet etmeyen doğru nerede?
  141. Erende kayu ol tükel irtegü, köni erse kılkı anı er tigü
    İnsanlar arasında hangisi mükemmeldir, aramalı, tavır ve hareketi doğru ise, ona er demeli.
  142. Kişide kayu ol kişi öggüsi, akı öggüsi ol saran sökgüsi
    İnsanlar arasında öğülmeğe değer kimdir, cömert öğülmeğe ve hasis ise, söğülmeğe lâyıktır.
  143. Apa oğlanın körse muñluğ tigü, bütün kün tirer neñ bulumaz yegü
    İnsan oğlu ne kadar zavallıdır, o bütün gün toplar, fakat yiyecek bir şey bulamaz.
  144. Kayu yügrü tınmaz ajun tezginür, kayu cân yuluğlar teñizke kirür
    Kimi durmadan koşar, dünyayı dolaşır, kimi canını feda eder, denize dalar.
  145. Kayu tağ kazar körse toplur kayağ, kayu yer kulaçlayu yügrür yadağ
    Kimi dağ kazar, bakarsın, kayaların dibine iner, kimi yeri kulaçlayarak, yaya koşar.
  146. Kayu art aşar kör ögüzler keçer, kayu yer kazar suv kuduğda içer
    Kimi, bak, tepeler aşar, dereler geçer, kimi yer kazar ve suyu kuyudan içer.
  147. Kayusı çerigde kılıç baldu yer, kayusı turada yuluğda karır
    Kimi orduda kılıç ve balta yer, kimi kaleyi muhafazaya memur olur, orada ihtiyarlar.
  148. Kayu oğrı tevlig karakçı kunuk, kayusı basımçı ölütçi kıruk
    Kimi hırsız, sahtekâr, yan-kesici, dolandırıcı, kimi zâlim olur, kimi öldürücü ve yıkıcı olur.
  149. Bu emgek neçe boğuzı egni üçün, tirer neñ yemez ölse emger küçün
    insanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir, mal toplar, yiyemez, öldükten sonra da vebali altında kalır.
  150. Bu barça biligsiz kişi kılkı ol, biligsiz kişiler tükel yılkı ol
    Bunlar hep bilgisiz insanların işidir, bilgisiz insanlar tam bir hayvan sürüsüdür.
  151. Bayatka bütügli biliglig kişi, tegürmiş üdinde tükel yer aşı
    Tanrıya inanan bilgili insan, kısmetinde ne varsa, onunla iktifa eder.
  152. Negü ter eşitgil ukuşluğ amul, yorığlı tınığlı küdezçisi ol
    Hayatın bu tecellilerini iyi gören akıllı ve sakin insan ne der, dinle.
  153. Kerek yat kerek dünyâ tezgin yügür, negü erse kısmet saña ol tegür
    ister yat, ister dünyayı dolaş, koş, kısmetin ne ise, sana o nasip olur.
  154. Köñül til köni tut ay bilge bügü, saña eksümegey üdinde yegü
    Ey âlim hakim, gönül ve dilini doğru tut, vakti gelince, yiyeceğin eksik olmaz.
  155. Bu baylık tilese ajun edgüsi, könilik bile ol anıñ bulğusı
    Zenginlik ve dünya nimetleri istersen, bunlar doğruluk ile elde edilir.
  156. Takı bir ajunuğ bulayın tese, könilik bütünlük bile kol usa
    Âhiretini de mâmur etmek istersen, elinden gelirse, bunun çâresini doğrulukta ve imanda ara.
  157. Yeme yakşı aymış ögi yetmiş er, könilik bile bu ajun tutmış er
    Aklı eren ve doğruluk ile dünyayı elde eden insan da iyi söylemiş.
  158. Bu dünyâda baylık tilese özüñ, köni bol könilik öze tut sözüg
    Bu dünyada zenginlik dilersen, özünle ve sözünle doğru ol.
  159. Takı bir ajunuğ tutayın tese, könilik bile tut köñül til özüñ
    Âhireti kazanmak istersen, özünü, sözünü ve gönlünü dâima temiz tut.
  160. Ay ilig körü bar kişiler küni, ne körklüg keçer ol yorısa köni
    Ev hükümdar, dikkat et, doğru hareket ederlerse, insanların hayatı ne kadar güzel geçer.
  161. Könilik bütünlük bile kıl bu iş, kişilik bile kıl kamuğ törlüg iş
    Bunu doğruluk ve imanla kendine eş edin, her türlü işi insanlık ile yap.
  162. Kopurdı kutı künde ögdülmişig, sav aydı bodunka eşitti kişig
    Öğdülmiş'i saadeti günden-güne yükseltti, halka emirler verdiği gibi, onların dileklerini dinlemeği de ihmâl etmedi.
  163. İlig me sınadı kamuğ törlügün, bütünlük bile buldı baktı ögün
    Hükümdar da onu her şekilde denedi, iyice tetkik etti, onun doğru ve dürüst hareket ettiğini gördü.
  164. Bütün buldı ilig kör ögdülmişi, seziksiz köni tep negü kılmışı
    Bütün yaptıklarının şüphesiz, doğru olduğunu gören hükümdar öğdülmiş'in sadâkatine inandı.
  165. Negü ter eşit emdi bilge öge, biligsiz ukup emdi boynuñ ege
    Hükümdara her hususta yol-iz gösteren âlim müşavir ne der, dinle, ey bilgisiz, bunu anla ve itiraz etme.
  166. Körü barğu begler tapuğçı kulın, tapındurğu kulnı sınayu ulın
    Beyler hizmetkârlarına dikkat ve hizmete girecekleri de esaslı bir şekilde tecrübe etmelidir.
  167. Begiñe yarağlığ körünse kulı, añar ötrü açğu ağırlık yolı
    Ancak kulun işin ehli olduğu görüldükten sonra, bey ona izzet ve ihsan kapısını açmalıdır.
  168. Tilekçe bolur iş tapuğçı bedür, tapuğçı bedüse beg atı bedür
    İşi beyin arzu ettiği şekilde olursa, hizmetkâr büyür, hizmetkâr büyüyünce, beyin de şöhreti artar.
  169. İdi yakşı aymış bu yağma begi, kamuğ işke bilgi yetilmiş ögi
    Her işe bilgisi ve aklı ermiş olan Yağma beyi çok iyi söylemiş.
  170. Ayâ beg işig iş biliglike ber, yarağlığ köni tüz yorığlıka ber
    Ey bey, işi işin ehline, işe yarayana, hareketi doğru ve dürüst olana ver.
  171. Kayu beg yarağsızka berse işi, yarağsız özi kıldı kılmaz kişi
    Eğer bir bey işi ehliyetsiz bir kimseye verirse, ehliyetsizliği başkası değil, kendisi göstermiş olur.
  172. Bayat kimni erse kötürse kutun, añar işçi berür yarağlığ bütün
    Tanrı bir kimseyi mes'ûd etmek ve yükseltmek isterse, ona ehliyetli ve dürüst hizmetkârlar verir.
  173. Kötürmişni ilmek tilese yana, añar işçi berür yarutmaz küne
    Eğer yükselttiğini tekrar düşürmek isterse, ona gün göstermeyen hizmetkâr verir.
  174. Yeter ol biligsiz barır bu otun, işi barça buzlur kopar kök tütün
    O bilgisiz idare dizginini eline alır ve bu odun onu takip eder, böylece bütün işi bozulur ve toz-dumana katılır.
  175. Ağırladı ilig kör ögdülmişig, ınandı añar berdi yumğı işig
    Hükümdar Öğdülmiş'i yükseltti, ona inandı ve bütün işleri onun eline verdi.
  176. Kamuğ ilke kıldı kör elgi uzun, uzun boldı elgi yorık til sözün
    Bütün memlekete onu hâkim kıldı, o her işte kudret ve nüfuz sahibi oldu.
  177. Ayağ berdi tamğa at üstem kedüt, ağırladı aşru tükel boldı kut
    Ona unvan, mühür, at, koşum ve hil'at verdi, çok itibar gösterdi, o ikbâlin son derecesine vâsıl oldu.
  178. Üküş edgü yarlığ tümen edgü söz, ilig yarlıkadı yakın boldı öz
    Hükümdar ona verdiği beratlarda kendisinden büyük bir sitayişle bahsetti ve o hükümdarın yakınlarından oldu.
  179. Kapuğdakı er at kiçig ya uluğ, tañuk tuttı barça kılıp cân yuluğ
    Kapıda hizmet eden büyük-küçük, her kes, ona candan fedaya hazır olduklarını bildirdiler.
  180. Kamuğ işçi barça köründi kelip, tapuğ tozğu birle neñ artut kılıp
    Hizmetinde bulunanların hepsi gelip, tebrik ettiler, hediye olarak, yiyecek ve giyecek bir çok şeyler takdim ettiler.
  181. Uru bardı ögdülmiş edgü törü, ağrladı tegme kişisin körü
    Öğdülmiş iyi kanunlar vaz'etmekte devam etti, her keşi, derecesine göre, taltif etti.
  182. Bodundın kötürdi kamuğ küç basınç, özindin kiterdi yarağsız kılınç
    Halk üzerinden bütün zor ve tazyiki kaldırdı;- kendisinden hiç bir uygunsuz hareket sâdir olmuyordu.
  183. Tüzüldi törü hem itildi eli, ilig inçke tegdi bekip el ulı
    Kanunlar vaz'edildi ve memleket düzene girdi, ülkenin temeli sağlamlaştı ve hükümdar huzura kavuştu.
  184. Sevigli telim boldı sevmez yağı, ilin kodtı kaçtı süzüldi toğı
    Onu sevenler çoğaldı, sevmeyen ve düşman olanlar ülkesini bırakıp, kaçtı, artık meydanda toz-duman nâmına bir zerre kalmadı.
  185. Kutuldı ilig kıldı inçin sevinç, tatıldı tirigük bu buldı avınç
    Hükümdar sıkıntıdan kurtuldu, huzur ve sevince kavuştu, işleri görüldü, kendisi rahat etti.
  186. Bu yañlığ asığlar biligdin kelir, ukuşluğ biliglig siligdin kelir
    Bu gibi faydalar bilgiden gelir, akıllı, bilgili ve iyi huylu kimseden gelir.
  187. Kalı ögmegü ol ukuşluğ kişig, neteg yirmegü bu ukuşsuz işig
    Akıllı insan nasıl öğülmez, akılsız kimsenin işi nasıl yerilmez.
  188. Uğuşluğ işi barça ülgülüg ol, biligsiz işi barça telgülüg ol
    Akıllının işi hep ölçüye göre biçilir, bilgisizin işi ise, hep gelişi güzel kesilir.
  189. Ne edgü yaraşur ukuşluğka kut, ya edgü kılınçlığ biligligke büt
    Akıllıya saadet ne güzel yakışır, akıllıya veya iyi hareket eden bilgiliye saadet ne iyi uyar, düşün.
  190. Negü ter eşitgil ıla beg sözi, sözi manisi ol sözüñke tözi
    Ila beyi ne der dinle, bu sözün mânası senin sözlerine temel olsun.
  191. Biligsizke devlet kelür erse kut, bodun barça buzlur bolur elke yut
    Bilgisize devlet ve saadet gelirse, halkın arasına fesat girer ve bu, memleket için, öldürücü bir felâket olur.
  192. Ukuşuğka tegse adın begliki, ilin inçke tegrür bu bir sözke büt
    Eğer beylik akıllı bir insanın eline geçerse, o ülkesini huzura kavuşturur, sen bu söze inan.
  193. Bilig inçke tegdi yarudı küni, bayatka şükür kıldı ögdi anı
    Hükümdar huzura kavuştu, günü aydınlandı, Tanrıya şükür, hamd ve sena etti.
  194. Közin kökke tikti kötürdi elig, ayur ay idim sen birigli bilig
    Gözünü göğe dikti, elini kaldırdı ve:— Ey rabbim—dedi — bilgi veren sensin.
  195. Bilig berdiñ ilke elig berdiñ erk, könilik öze tut köñül bolsu berk
    Bilgi verdin ve kuvvetle beni ülkenin hâkimi kıldın, gönlüme kuvvet ver ve beni doğru yoldan ayırma.
  196. Sen ök bir maña küç kamuğ edgüke, elig asrakılar yükin yüdgüke
    Ey rabbim, bana kuvvet ihsan et, bütün iyiliklere muvaffak olayım ve tebeamın yükünü cesaretle yükleneyim.
  197. Çığayka üledi ökü neñ tavar, köñül tüzdi rabka kamuğdın sıñar
    Fakirlere çok eşya ve mal dağıttı, her hususta Tanrı'ya gönül bağladı.
  198. Tirildi bu yañlığ sevinçin kün ay, tüzü el karası tükel boldı bay
    Günler ve aylar böyle sevinç içinde geçti, bütün memleket halkı hep zenginleşti.
  199. Kişi üdrümi kör bu yañlığ bolur, isizim bu yañlığ kişiler ölür
    Seçkin insan, bak, böyle olur, ne yazık ki, böyle insanlar da fânidir.
  200. Meñilig bodun kim bu yañlığ begi, meñelig beg ol kolsa bodnı yegi
    Böyle bir beye sahip olan halk bahtiyardır, halkının iyiliğini isteyen bey, dirayetli bir beydir.
  201. İsiz edgüler ölse toprak bolur isiz, neçe bolsa toprak kör atı kalur
    îyi veya kötü, ölünce, hep toprak olur, fakat ne kadar toprak olsalar bile, adları kalır.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  202. İlig bir kün oldurdı yalñuz özi, bu ögdülmişig ündep aydı sözi
    Hükümdar bir gün tek başına oturuyordı, Öğdülmiş'i çağırdı ve konuşmağa başladı.
  203. Ayur ay ögdülmiş bak emdi maña, atañ emgeki kirmedi bir saña
    Ey Öğdülmiş— dedi— şimdi bana bak, sana babanın hiç bir emeği geçmedi.
  204. Atañ öldi kaldıñ sen oğlan kiçig, kiçigke bedüktin bolur yol keçig
    Baban öldüğü zaman sen bir çocuk idin, küçüklere yolu-izi büyükler gösterir.
  205. Atañ ögretümedi erdem bilig, tegümedi mendin yeme ök elig
    Baban sana fazilet ve bilgi öğretmedi, ben de bu hususa sana. pek yardım edemedim.
  206. Neteg met yumıttı bu erdem saña, ayu bergil emdi munı sen maña
    Nasıl oldu da bunca fazilet sende toplandı, şimdi sen bana bunu söyle.

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  207. Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, uzun keç yaşasu bu üsteñ elig
    Öğdülmiş cevap verdi ve : — Hükümdarın ömrü ve devleti uzun olsun — dedi —
  208. Bayat kimke berse inâyet ülüg, tilekke tegir boldı atlığ külüg
    Tanrı kime inayet eder ve kısmet verirse, o dileğine kavuşur, şöhret sahibi olur.
  209. Muñar meñzetü aydı türkçe mesel, başında keçürmiş bu kökçin sakal
    Görmüş-geçirmiş şu ak-sakal, şu türkçe mesel, bu hususta, bak, ne der :
  210. Bayat fazlı birle bedür ol kişi, tilekin bulur künde itlür işi
    İnsan Tanrı fazlı ile büyür ve dileğine kavuşur, onun işi günden güne yoluna girer.
  211. Bayat bermişin halk tıdumaz küçün, yağız yer yaşıl kök tirilse öçün
    Kara toprak ile mavi gök, öç almak için, birleşse bile, Tanrı'nın verdiğine insan mâni olamaz.
  212. Bayattın kerek barça işke yölek, anın bulsa ötrü kişi öz tilek
    Her işte Tanrının yardımı şarttır, insan ancak onunla dileğine kavuşabilir.
  213. Yana ma ay ilig ata alkışı, oğulka tegir ol sevinçi tuşı
    Bir de, ey hükümdar, çocuk ne kadar babasının rızasını alırsa, o kadar onun duasına nail olur.
  214. Atam kıldı erdi kör edgü duâ, duâ birle tegdim bu yerke ağa
    Babam bana hayır-duâ etmiş idi, ben o duâ ile yükselerek, bu mevkie ulaştım.
  215. İligni sebeb kıldı erklig idim, bu erdem biligdin turu kalmadım
    Kadir rabbim hükümdarı da sebep kıldı, ben de bu fazilet ve bilgiden hâlî kalmadım.
  216. Elig urdı ilig meni edledi, bolu berdi evren özüm yokladı
    Hükümdar beni tuttu ve beni değerlendirdi, felek de müsait davrandı ve ben yükseldim.
  217. Küle baksa begler kimi edlese, ava yığlur ârzû kerek ol yese
    Beyler kime gülerek bakar ve kimi değerlen dirirlerse, istediği şeyler ona doğru koşar ve etrafına üşüşür, yeter ki, o bundan faydalanmasını bilsin.
  218. Kişi köñli bağ ol yaşarğu suvı, bu begler sözü birle edgü savı
    İnsanın gönlü bir bahçedir, onu yetiştiren su, beylerin sözleri ve nasihatleridir.
  219. Kayu bağka tegse suv eksümedin, çeçek yazlur anda tümen tü yıdın
    Hangi bahçe devamlı sulanırsa, orada binlerce renkli ve kokulu çiçek açılır.
  220. Begi yarlığı bolsa edgü söze, kulı köñli yükser yazar kaş köze
    Bey onun hakkında iyi sözler sarfederse, kulun gönlü açılır ve yüzü güler.
  221. Kalı bolmasa edgü yarlığ tilin, yaşarmış çeçekler kurır terk bilin
    Eğer bey ona karşı lütuf kâr davranmazsa, yeşeren çiçek çabuk kurur, bunu böyle bil.
  222. Bayat fazlı kolğu kerek kul kamuğ, bayat fazlı bolsa açıldı kapuğ
    Kul dâima Tanrının fazıl ve inayetini istemelidir, .Tanrının fazıl ve inayeti olursa, kapılar açılır.
  223. Muñar meñzetü aydı şâir bu söz, munı ukğıl emdi ayâ edgü öz
    Şâir bu mânada şu sözü söylemiştir, ey iyi insan, şimdi bunu dinle ve anla.
  224. Bayat fazlı birle ağırlar kuluğ, bilig kapğı açlur oñarur yoluğ
    Tanrı kulunu fazıl ve inayeti ile yükseltir, ona bilgi kapısı açılır ve isteği rast gider.
  225. Bilig bilse künde kutadur küni, neçe me kiçig erse bolur uluğ
    insan bilgi bilirse, hayatta günden-güne saadeti artar, kendisi ne kadar küçük olsa bile, yeri büyük olur.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  226. Yana aydı ilig ay ögdülmişe, bilig bilgüçiler neteg bilmişe
    Hükümdar tekrar dedi:—Ey Öğdülmiş, peki, bilgi sahibi olanlar bunu nasıl elde ederler.
  227. Kişi ögrenipmü bolur ol bügü, azu tadu birle tuğarmu tigü
    İnsan öğrenerekmi hakîm olur, yoksa doğuştanını böyle doğar?

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  228. Yanut berdi ögdülmiş açtı tilin, ayur-men urayın bu sözke ulın
    Öğdülmiş cevap verdi, söze başladı ve : — Bunun esâsını izah edeyim — dedi —
  229. Törütürde berse bayat ög köñül, tükel mâye buldı biligke oğul
    Tanrı yaratırken, akıl ve gönül ihsan ederse, çocuk bilgi için tam bir sermâye elde etmiş olur.
  230. Küniñe neñedür turu öglenür, negüni tilese bilür ögrenür
    O günden-güne gelişir, gittikçe aklı tekâmül eder ve her istediğini öğrenir, bilir.
  231. Biligke tegir ötrü bilge bolur, bu bilgi bile asğı ilke tolur
    Böylece bilgiye erişir ve bir gün âlim olur, bu bilgi ile memlekete çok faydası dokunur.
  232. Törütür üdinde köñül bermese, tilekke tegümez bu anda basa
    Tanrı yaratırken, gönül vermezse, insan hiçbir dileğine erişemez.
  233. Takı bir sebeb kolsa oğlan bilig, kiçigde tegürgü biligke elig
    Bir şart daha var, çocuk bilgi isterse, öğrenmeğe küçük yaştan başlamalıdır.
  234. Kiçig oğlan erken bilig ögrenür, uluğ bolsa ötrü tilekke tegür
    însan, küçük çocuk iken, bilgi öğrenir ve büyüyünce, dileğine kavuşur.
  235. Bilig erdem edgü kılınç ya kılık, kişi ögrenür ötrü tüzlür yorık
    Bilgi, fazilet, iyi tavır ve hareketi insan öğrenir ve böylece gidişi düzelir.
  236. Bilig tut ya erdem kişi ögrenür, meger bu ukuş ol tadudın önür
    Bilgiyi olsun, fazileti olsun, insan öğrenebilir, fakat akıl ise, insan ile birlikte doğar.
  237. Muñar meñzetü keldi türkçe mesel, okığıl munı sen asığ özke al
    Buna benzer türkçe bir ata-sözü vardır, bunu oku ve istifâde et.
  238. Kişi ögrenür bilgi artar üküş, neçe ögrenip uksa bolmaz ukuş
    İnsan çok şeyler öğrenir ve bilgisi artar, fakat ne kadar öğrense ve anlasa bile, yine aklı elde edemez.
  239. Bayattın erür bu ukuş bolğusı, tadu birle kirse bolur belgüsi
    Akıllı olmak Tanrı vergisidir, ancak buna doğuştan sahip olursa, aklın emareleri kendisini gösterir.
  240. Bayattın atâ ol ukuş belgülüg, ukuştın bulur er miñ edgü ülüg
    Akıl, şüphesiz, Tanrının ihsanıdır, insan akıl ile bin türlü iyi kısmet ve nimete nail olur.
  241. Kişide uluğrak ukuşluğ kişi, ukuş boldı erke miñ erdem başı
    Akıllı insan insanların büyüğüdür, akıl insan için bin türlü faziletin başıdır.
  242. Ukuşsuz kişini kişi temegü, neçe sözlese söz yeme bütmegül
    Akılsız insana insan dememeli, ne kadar söylerse-söylesin, ona inanmamalı.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  243. Yana aydı ilig eşittim bu söz, takı bir sözüm bar ayıtğu bu öz
    Hükümdar yine dedi: — Bu sözleri dinledim, soracak bir sözüm daha var.
  244. Ukuşuğ adırtu biligde öñi, negü teg-turur ay sözüñnüñ oñı
    Aklı bilgiden başka bir şey olarak ayırdın, bununla ne demek istiyorsun, doğrusunu söyle.
  245. Negü ol ukuş ornı kayda-turur, kayudın kopar kopsa kayda barur
    Aklın yeri neresidir, o nerede bulunur, nereden çıkar ve çıkınca, nereye gider?

    Öğdülmiş cevabı İligke
    ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
  246. Yanut berdi ögdülmiş aydı ukuş, ağır neñ-turur ol kişike küsüş
    Öğdülmiş cevap verdi ve:—Akıl insan için aziz ve kıymetli bir şeydir — dedi —
  247. Ukuş ornı üstün meñede-turur, ağır neñ üçün ornı başta erür
    Aklın yeri üstte, beyindedir, kıymetli bir şey olduğu için, onun yeri baştadır.
  248. Kişen ol kişike ukuş belgülüg, kılınçı köni ol işi ülgülüg
    Akıl insan için, şüphesiz, bir köstektir, hareketi doğru ve işi ölçülüdür.
  249. Bağırsak bayat kör üdürmiş kulın, kişedi ukuş birle kılkın tilin
    Merhametli Tanrı seçmiş olduğu kulunun hareketini ve dilini akıl ile kösteklemiştır.
  250. Ukuşsuz ölüg ol ukuşluğ tirig, ukuş munça teñlig adırtlar erig
    Akılsız ölüdür, akıllı ise, diridir, akıl insanları bu şekilde bir birinden ayırt eder.
  251. Karartğku ev ol bu kişi tün sanı, ukuş bir yula teg yarutur anı
    insan, gece gibi, karanlık bir evdir, akıl, bir meş'ale gibi, onu aydınlatır.
  252. Ukuştın kelür kör kamuğ edgülük, biligin bedür er bolur belgülük
    Her türlü iyilik akıldan gelir, insan bilgi ile büyür ve temayüz eder.
  253. Bu iki bile boldı yalñuk uluğ, bu ikin oñarur könilik yoluğ
    însan-oğlu bu ikisi ile yükselmiştir, o doğruluk yolunda bu iki şey ile muvaffak olur.
  254. Biligin seçildi kişi yılkıdın, biligde bedükrek negü bar adın
    İnsan hayvandan bilgisi ile ayrılmıştır, bilgiden daha büyük başka ne vardır.
  255. Muñar meñzetü sözledi kör ukuş, ukuş işke tutsa kör asğı üküş
    Aklın buna benzer bir sözü vardır, akıl yerinde kullanılırsa, faydası çoktur.
  256. Kişi yılkı birle adırtı bilig, bilig birle yalıñuk kötürdi elig
    İnsanı hayvandan ayıran şey bilgidir, insan-oğlu bilgi ile hâkim vaziyete geçmiştir.
  257. Yorı yılkı bolma bilig ukuş, bilig birle sözle yorık tut tilig
    Yürü, hayvan olma, akıllı ol ve bilgi öğren, bilgi ile söyle, sözün muteber olsun.

    İlig suali Öğdülmişke
    HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
  258. Yana aydı ilig takı bir sözüm, erür bu ayur-men ay körklüg yüzüm
    Hükümdar tekrar dedi:— Ey benim güzel yüzüm, sormak istediğim bir şey daha var.
  259. Maña ayğıl emdi ukuş sûreti, negü teg bolur ol yörügi atı
    Şimdi bana aklı tarif et, onun mâhiyeti nasıldır ve adı nedir?
  260. Yüzi körki kılkı kılınçı ne ol, yaşı kurı bod sın avınçı ne ol
    Yüzü, görünüşü, tavır ve hareketi nasıldır, yaşı, derecesi, boyu posu nasıldır ve ne ile avunur?